Lübnan’da 17 Eylül’de Patlayan Çağrı Cihazları: Ne Oldu?

17 Eylül 2024’te Lübnan’da yaşanan olay, dünya gündeminde büyük yankı uyandırdı. Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazları ve telsizler, eş zamanlı olarak patladı ve bu patlamalar Hizbullah ve özelikle direniş ekseni olarak adlandırılan ittifak açısından büyük bir trajediye yol açtı. Peki, bu olayın arkasında ne vardı ve sonuçları neler oldu?

Olayın Arka Planı

Hizbullah, güvenlik gerekçesiyle üyelerine cep telefonu yerine çağrı cihazı kullanmalarını tavsiye etmişti. Ancak, bu cihazlar İsrail istihbarat teşkilatı Mossad tarafından son derece detaylı olarak planlanan bir operasyonla gizlice modifiye edilmişti. Çağrı cihazlarının içine yerleştirilen patlayıcılar, 17 Eylül’de eş zamanlı olarak infilak etti.

Patlamaların Etkisi

İlk patlama dalgası, Lübnan’ın çeşitli bölgelerinde ve Suriye’de meydana geldi. Bu patlamalar sonucunda aralarında çocukların da bulunduğu en az 12 kişi hayatını kaybetti ve 2,750’den fazla kişi yaralandı. İkinci dalga ise 18 Eylül’de gerçekleşti ve 30 kişinin ölümüne, 750’den fazla kişinin yaralanmasına neden oldu.

Çağrı Cihazlarının Üreticisi: Norta Global Ltd.

Patlayan çağrı cihazlarının üreticisi olarak önce Tayvan merkezli Gold Apollo şirketi suçlandı. Fakat daha sonra Tayvan şirketinin yaptığı basın açıklamasına göre cihazlar, bu markanın lisansı altında Bulgaristan merkezli Norta Global Ltd. şirketi tarafından üretildiği ortaya çıktı. Şirketin sahibi Norveçli işadamı Rinson Jose, olayın hemen ardından ortadan kayboldu. Norta Global Ltd., çağrı cihazlarını Lübnan’a göndermeden önce Macaristan’daki BAC Consulting aracılığıyla satış işlemlerini gerçekleştirdi². Bu şirketlerin, Mossad’ın düzenlediği karmaşık bir anlaşmanın parçası olarak kullanıldığı, paravan şirketler olarak kurulduğu düşünülüyor.

Uluslararası Tepkiler

Bu olay, uluslararası arenada büyük bir tepkiyle karşılandı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Lübnan’daki gelişmeleri ele almak üzere acil bir oturum düzenledi². İsrail, olayla ilgili herhangi bir sorumluluk kabul etmezken, Hizbullah misilleme yapacağını açıkladı ve birkaç gün sonra İsrail’in kuzeyine roket saldırıları düzenledi¹².

Lübnan’da yaşanan bu trajik olay, bölgedeki gerilimi daha da artırdı. Patlamaların ardından Lübnan’da iletişim cihazlarına yönelik güvenlik önlemleri sıkılaştırıldı ve halk arasında büyük bir endişe hakim oldu. Bu olay, siber güvenlik ve istihbarat savaşlarının ne kadar karmaşık ve tehlikeli olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.